Hiç niyetim yoktu , hatta unutmuştum desem yeridir . Hakan aradı " Abi gidiyormusunuz konsere ?" . Sonra baktım hava sıcak , nerede bu konser ? Bahçeköy yolunda ormanın içinde , aklım bir anda çok eskilere gitti. Çok güzel bir Barışarock Konserleri yapılmıştı yıllar önce burada , hele ilki muhteşemdi diye anımsadım . Sonra bu yıl İstanbul'un tüm kıyılarında yüzmeye takmıştım ve sırada Boğazın Avrupa yakası kalmıştı . "Hmmm" dedim , Beşiktaş'tan yola çıkarsam kuzeye doğru , hem yüzecek bir yer bulur akşam seansında da konsere varış olurum . Hakan'a bir " Tamam" çakıp , çantayı sırtıma atıp düştüm yola . Arnavutköy'de Akıntı Burnunda buldum kendimi , başka yer yokmuş gidip , suya daldığımda boğazın üstünde kara bulutlar geziniyordu , hava kasvetli ve karanlıktı , Heavy Metal ruhuna uygun , akıntıda az daha sürüklüyordu beni konserden aşağıya ... Yüzme seansını Arnavutköy Bebek'de bitip yola koyuldum . Çayırbaşında tekel bayisi durağından biraz yük aldık Hakan'la , vardık kapıya nihayetinde . Ormanın derinliklerinden geliyordu Cavelara'nın sesi . Amazondan , Belgrat Ormanlarını selamlıyordu " Oley oley oley oleyy Soull Flyyy , Souull Flyy " ... Vay anasını en adam , adamı kaçırmış ama dışarıdan duymuştuk , Thank You dediler ve gittiler ... İçeri girdik , ambians güzel , ilgili pek yok , yer ters , aslında grup kaliteside pek beğenilmemiş olablir kimilerince . Biz de Byfuss'la zamanında listeyi zayıf bulup es geçmiştik bu programı , ama Hakan sağ olsun anımsatmış oldu . Gittik , bir Rock Konserine gidildikten sonra geriye bakılmaz bende , zevk alıp, tadını çıkarmaya bakılır . Öyle de yaptık . Gojira çıktı , geçen yılda izlemiştim . Bu defa performanslarını daha aşağıda buldum ama olsun varsın dedik , geçtik. Sonra ilk günün headliner'ı Korn , sahne aldı . Ritmik ve tempolu muzikleri keyif verdi ortama , enerji yükseldi ve ormanın derinliklerinde karanlık bir rock gecesini aydınlattılar . İlk günü onlarla kapadık . Korn'u llk kez dinliyordum ( Bu progradaki grupların hiçbirini neredeyse dinlemem desem yeridir bu arada ) beğendim .
İkinci gün yine Boğazda yüzmece ve üstüne kaymaklı Rock Konseri etkinliğim sürdü . Bu defa Kireçburnun'dan takıldım boğazın oltasına iki bira eşliğinde . Uzaklarda birbirine kavuşmak isterken düşüp boğulmuş iki sevgilinin uzanışı gibiydi üçüncü Boğaz Köprüsü'nün birbirne uzanır gibi duran kollarının iskeleti . Hüzünle bakakaldım , düşüncelere daldım . Sonra baktım saat gelmiş , vurdum ormanın yoluna kendimi . Davullar çalıyor , gitarlar yırtıyordu ortalığı kimbilir . Öylede oldu . Girdiğimde Annihilator sahne aldı . Bu çocukların adını yıllarca duymuştum , ama hiç dinlememiştim . Son zamanlarda genelde " böğüren " vokalli metal , rock grupları gençler araısında pek moda , ben de sevemiyorum bu vokal tarzını maalesef . Annihilator , bana eski heavy metal tadı verdi . Vokalist enerjik ve çenebazdı . Severim bol konuşan rockçıları bu arada . Sonra My Dying Bridge geldi , tanımıyorum ya , ortada beyaz gömlekli siyak kravatlı kel kafalı abiyi dolanır görünce , sahaneye garson girmiş diye düşünürken şarkı söylemeye başladı . Vay anasını dedim ( Tıpkı yıllar önce Ankara'da ki Nükleer Karşıtı müzik festivalinde Azeri Yuhu grubunun sahne arkasında dolaşan vokalistinin şarkı söylemeye başlamsında uğradığım dumuru hatırladım . Ama Yuhu'da ki kadar hiç bir şey dumur etmez beni , kullakları çınlasın , bu vesile ile analaım . Sonra yıllarca çok dinledik kendilerini İstanbul'da . Selam olsun Hezer'in Sahili'ne ...) . Bu gruptan aklımda kalan , çok ama çok cool tavırlardı . Vokal ve Bass Abla ruhsuz bir hava verdi . Herhalde imajları bu yoksa uzun saçlı ve yaşlıca gitarist baba bana Southern Rock'çı tadında göründü . Ama şanş işte napsın . Ha tam bu arada Hakan ve Emre'de yetişegeldiler ve Rockçu Tayfalar 'ın minik bir grubu toplanmış oldu . Eh havamızda yerine geldi , soğuk bira ile kutladık bu üçlemeyi . Ondan sonra çıkan makyajlı ve kendilerine kötümser görüntü vermiş olan Behemoth isimli arkadaşları arkalarda cimenlere oturup , bira içerek uzaktan eğlenerek izledik . Bize hitap etmeyen bir müzikleri vardı . Nihayetinde konserin son grubu Apocalyptica sahne aldı . Uzun sarı saçlı bu çello çalan çocuklar bir önceki gruptan sonra bir nevi ilaç oldu bizim için . Bu arada bir de pop vokalli bir vokalist bulmuşlar , pek bi berrak ve ince geldi başlangıçta ses bana pek sevemedim , ama sonra biraz daha iyimser bakmaya çalıştım . Çellolar ile " Seek n Destroy " yapıp . Bir konseri daha noktaladık . Ormanı gerimizde bırakıp güzel iki günün ardından kendimizi şehrin karanlık sokaklarına bıraktık .
We're scanning the scene
In the city tonight
We're looking for you
To start up a fight
Searching
Seek and Destroy